

İlk blog yazım eski ve ünlü bir pastane hakkında. Belki Yahya Kemal veya Yakup Kadri kitaplarını okuyanlar bilirler ünlü Markiz diğer adıyla Lebon (Löbon) Pastanesi'ni. O zamanların en elit pastanesi sayılan bu pastaneye fötrsüz girilemezmiş. Hatta yanında fötr dükkanı bulunurmuş. Başta adı Lebon Pastanesi iken daha sonra Markiz Pastanesi olmuş adı. 1940'lı yıllarda olmuş bu değişim. Gidenler belki bilirler. 3 tane meşhur mevsimler tablosu vardır. Bunların arasından Kış mevsimini gösteren tablo eksiktir. O da Paris yolunda kırılmıştır. Bunun dışında Fransız şeflerinin usta ellerinden çıkan en nefis makaronlar, eklerler, pastalar ve petit pots de creme (pet pöt dö krem) ler satılırmış. Ancak 1990'larda -sanırsam- kapatılmış. Ancak 2003'de yeniden açılmış. Buraya kadar olanlar hep bilgiydi ancak bu sefer ana konuya gelmek istiyorum. Eski güzelliği şimdi daha da artmış (!) nedense. Geçenlerde gittim büyük bir hevesle, bu benim için bir ilkti. Ancak eski tatlıları kalmamış ve restaurant işine ağırlık vermiş bir Markiz gördüm orada. Yemek Klubü adında bir yer orayı satın almış. Tarihi doku değişmemiş ancak o eski tatlar da kalmamış. Tatlı olarak ise bir - iki çeşit pasta var. Ağırlıkla Schnitzel, Alfredo Fettucini Makarna, Mantı yemekleri veren bir yer olmuş. Aslında içim o anda bayağı bir cız etti. Çünkü yılların eliti Markiz bir anda basit bir restauranta dönüşmüştü. Belki de İstiklal tarihi bir Pastaneyi kaybetti. Şu an ise İstiklal'e gitme sebebim olarak tek İnci Pastanesi var. Eminim bir gün orası da basitleşmez.